Samsunspor-Fenerbahçe: 0-2
Ankaragücü-Fenerbahçe: 0-1
Fenerbahçe-Antalyaspor: 3-2
Alanyaspor-Fenerbahçe: 0-1
Fenerbahçe-Başakşehir: 4-0
Fenerbahçe-Çaykur Rize: 5-0
Kasımpaşa-Fenerbahçe: 0-2
Fenerbahçe-Hatayspor: 4-2
Pendikspor-Fenerbahçe: 0-5
Fenerbahçe-Sivasspor: 4-1
Beşiktaş-Fenerbahçe: 1-3
Kayserispor-Fenerbahçe: 3-4
– Yukarıda Fred’li Fenerbahçe’nin lig performansını görüyorsunuz. Fred’le 12’de 12 yapan sarı-lacivertli takım yüzde 100 kazanma istatistiği elde etti. Aşağıda da Fred’siz Fenerbahçe’nin lig performansını göreceksiniz…
Fenerbahçe-Trabzonspor: 2-3
Adana Demir-Fenerbahçe: 0-0
Fenerbahçe-Karagümrük: 2-1
Fenerbahçe-Galatasaray: 0-0
– Fred’siz Fenerbahçe 4 lig maçının sadece birini kazanabildi. Bu maçlarda 7 puan kaybeden sarı-lacivertli ekibin oynadığı futbol hiç kimseyi tatmin etmedi.
Fred’in oyun ve skorlar üzerindeki etkisi ligle sınırlı değil. Fenerbahçe, Avrupa Konferans Ligi’nde Fred’in oynadığı 4 maçı da kazandı. Brezilyalı yıldızın sakatlığı yüzünden görev yapamadığı deplasmandaki Ludogorets ve Nordsjaelland maçlarını kaybederek grup liderliğinden düşen Fenerbahçe bu 2 müsabakada kalesinde tam 8 gol görürken, sadece 1 gol atabildi.
Özetlersek; Fred’li Fenerbahçe lig ve Avrupa’da 16’da 16 yaptı. Fred’siz Fenerbahçe ise 6 maçta 3 yenilgi, 2 beraberlik alırken, yalnızca 1 kez kazanabildi. Hakikaten siyahla beyaz, geceyle gündüz gibi…
Rakamlar ortada, bir futbolcu oyun ve skorlara ancak bu kadar etki edebilir. Bir oyuncu takımı için ancak bu kadar değerli olabilir…
Galatasaray derbisini isabetli şut atamadan kapatan Fenerbahçe, Fred’i mumla değil, adeta projektörle aradı! Fred’in boşluğunu ilk yarıda İrfan Can Kahveci, ikinci yarıda İsmail Yüksek doldurmaya çalıştı fakat Fred’in sağ ayağı kadar etki edebildiler oyuna…
İsmail Kartal’ın 90 dakika boyunca, “geriye düşmeme oyunu” oynatması, Okan Buruk’un da bu plana büyük ölçüde ayak uydurması golsüz eşitliği beraberinde getirirken sönük, heyecansız ve kalitesiz bir derbi izledik.
Malumunuz, PFDK’nın 3 maç ceza verdiği Fred, TFF Süper Kupa statüsü gereği cuma günü Riyad’da Fenerbahçe ile Galatasaray arasında oynanacak karşılaşmada forma giyebilecek. Fenerbahçe, Fred’le 17’de 17 mi yapacak, yoksa Fred’le ilk kez mağlup mu olacak, hep birlikte göreceğiz.
Skora ilişkin bir tahmin yapmak çok zor ama Fenerbahçe’nin muhtemel oyunuyla ilgili öngörüde bulunmak mümkün…
Fred, Fenerbahçe’nin hem beyni hem de kalbi adeta. Beyin; çünkü takımı yönlendiren, yöneten, özellikle orta saha ile hücum hattı arasındaki tüm bağlantıları, tüm geçişleri gerçekleştiren oyuncu o. Kalp; çünkü o varsa Fenerbahçe nefes alıyor, yarışıyor, tempo yapıyor, güçlü futbol oynuyor. Fenerbahçe, Fred’in yokluğunda ise rotasından çıkıyor, dengesini ve oyun karakterini kaybediyor.
Fred ayrıca teknik heyet ve takım arkadaşlarından büyük bir saygı görüyor. Taraftarların en güvendiği ve sevdiği oyuncu da yine Fred…
Fred’in cuma akşamı TFF Süper Kupa maçında sahada yer alacak olması Fenerbahçe’nin oyun anlayışını ve psikolojisini değiştirecektir. Bekleyen değil, ön alan presi uygulayan, geçişleri hızlı yapan, merkez hücumlarını çok daha fazla deneyen, kaybettiği topları çok daha hızlı geri kazanabilen bir Fenerbahçe izleyeceğimizi düşünüyorum.
Galatasaray’ın teknik patronu Okan Buruk orta sahada Torreira, Kerem Demirbay veya Kaan Ayhan’la Fred’e sürekli baskı uygulayacaktır. Bu baskı başarılı olursa Galatasaray orta sahayı ele geçirerek ibreyi kendine çevirebilir. Fred’in maçı kendi çizgisinde oynaması ise Fenerbahçe’yi bir adım öne çıkarır… Özgürlüğüne kavuşacak Fred şarkıdaki gibi, “Freed from desire” etkisi oluşturabilir. Şarkıyı söyleyen grubun isminin GALA olması da bakarsınız ayrı bir renk katar Fred’in performansına!
Dilek ve temennilerle bitirelim…
Kadıköy’deki derbiden bir şey anlamadık, futbol yerine adeta “sumo güreşi” izledik.
Devler maç boyu birbirlerini itip durdular ama ikisinin de sırtı yere gelmedi, hesap resmen ortada kaldı.
Koşullar çok uygun değil ama bu kez güzel futbol izlemek, oyundan keyif almak istiyoruz.
Geçmişte çok şölenler izlettiniz, gerçekten isterseniz yine yapabilirsiniz, biliyoruz…
‘Fred’ from desire!
