Ergene Nehri’nin suyu ‘en kirli’ boyuta ulaştı

Edirne’de Uzunköprü Belediyesi, Ergene Nehri’nin belirli noktalarından su aldırıp analiz yaptırdı. Buna göre nehrin suyu, dördüncü derece kirli çıktı.

‘EN KİRLİ SU KALİTESİ’

Su analiz raporunu değerlendiren Namık Kemal Üniversitesi Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, “Burada baktığınız zaman kimyasal oksijen ihtiyacı, azot, fosfor yükleri açısından nehrin o bölgesinde kirliliğin arttığını, kıta arası su kalitesi yönetmeliğine göre de 4’üncü sınıf su kalitesine düştüğü, yani en kirli su kalitesine düştüğünü görüyoruz” dedi.

Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, Ergene’nin bölgede önemli olduğunu, yerleşim yerleri ile endüstriyel bölgeden etkilendiğini söyledi. Geçen dönem yapılan analize göre nehir suyunun Uzunköprü kesiminde, kirliliğin arttığını söyleyen Tecer, şunları söyledi: “Burada baktığınız zaman, kimyasal oksijen ihtiyacı, azot, fosfor yükleri açısından nehrin o bölgesinde kirliliğin arttığını, kıta arası su kalitesi yönetmeliğine göre de dördüncü sınıf su kalitesine düştüğü, yani en kirli su kalitesine düştüğünü görüyoruz.

Bundan önceki analizlerde bir düzelme vardı. Özellikle mevsimsel olarak bir önceki analizleri değerlendirdiğimizde ikinci sınıfa kadar iyileşmişti ama burada bir kalitede bozulmanın meydana geldiğini görüyoruz. Özellikle azot, fosfor ve kimyasal oksijen ihtiyacının arttığını görüyoruz. 70 olması gereken değer kimyasal oksijen ihtiyacında 99 miligrama kadar çıkmış. Bu mevsim olarak bu bölgedeki atıkların o dereye ulaşmış olabileceğini veya evsel ve atık suların buraya karışmış olabileceğini gösteriyor. Takip edilmesi bu açıdan önemli. Zaman zaman su kalitelerinde böyle düşmeler yaşanıyor ne yazık ki.”

Daha önce yapılan analizlerde Ergene Nehri’nin kirlilik derecesi 3. derece çıkmıştı.

‘ERGENE İLE İLGİLİ CAYDIRICI ÖNLEMLER ALINMADI’

Prof. Dr. Tecer, daha önceki analiz sonucunda nehirde kimyasal oksijen ihtiyacı bakımından ikinci sınıf su kalitesine girdiğini belirterek, şunları kaydetti: “Burada biraz daha düşmüş. Bunun bir mevsimsel değişim olarak görebiliriz. Burada sevindirici bir nokta; ağır metal kirliliği yok, göremiyoruz. Bakır, çinko, demir, kadmiyum, krom gibi ağır metal konsantrasyonlarının sınır değerlerinin altında olduğunu görüyoruz. Bu en azından böyle bir endüstriyel kirlenmenin olmadığı sonucu çıkartıyor. Azot, fosfor ve kimyasal oksijen ihtiyacı da mevsimsel olarak organik yüklerin arttığı, tarımsal ve kanalizasyon sularının bu anlamda buralardaki yükü arttırdığını bize söylüyor. Yani deşarjlara dikkat edilmeli ve kontrolün bu bölgelerde daha sık yapılması gerektiğini de bize söylüyor bu rapor.”

Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği Başkanı Ayten Eren, Ergene Nehri’nin Yıldız Dağları’ndan tertemiz kaynaktan çıktığını belirterek, “Ovaya indiğinde hem tarım topraklarından hem de çevrede oluşmuş büyük sanayi yapılarından etkilenerek dördüncü derece kirlilik oluşturuyor. Bu bizi şaşırtmadı çünkü bugüne kadar yapılan çalışmalardan bir sonuç alınmadı. Derin deşarj olayı vardı. Ergene ile ilgili düzenli çalışmalar olsa da çok da caydırıcı önlemler alınmadı” dedi.

Su kalite özellikleri şöyle:

Birinci sınıf: Yüksek kaliteli su. İçme suyu olma potansiyeli yüksek olan yüzeysel sulardır. Yüzme gibi vücut teması gerektirenler dahil rekreasyonel maksatlar, alabalık ve diğer hayvan üretimi ile çiftlik ihtiyacı için kullanılabilir niteliktedir.

İkinci sınıf: Az kirlenmiş su. İçme suyu olma potansiyeli olan yüzeysel sulardır. Rekreasyonel maksatlar ve alabalık dışında balık üretimi için kullanılabilir. Mer’i mevzuat ile tespit edilmiş veya kalite kriterlerini sağlamak şartıyla sulama suyu olarak kullanılabilir. (HABER MERKEZİ)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir