İstanbul’da Bağdat Caddesi’nde mayoyla gezdiği için vatandaşların polise şikayet ettiği Melisa Aydınalp, neden bu şekilde dolaştığını açıkladı.
Melisa Aydınalp, Bostancı’da da ‘vitrin mankeni’ gibi kıpırdamadan durmuştu.
Onedio’dan Pelin Çini’ye konuşan Aydınalp, “Ben aslında çok normal bir şeyi anlatmaya çalışıyorum. Kadın vücudunun korkulacak, ayıplanacak, tehlikeli ya da illegal bir şey olmadığını. Biz kadınların da ne bacaklarımızdan ne popomuzdan yani bedenimizin hiçbir yerinden ve seçtiğimiz kıyafetten utanmamamız gerektiğini anlatmaya çalışıyorum. Çünkü ‘utanmaya’ zorlanıyoruz. Buna şartlanıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Bir kadın kapalı giyindiğinde neden kendi seçimi oluyor da açık giyindiğinde teşhircilik veya dikkat çekme aracı olarak görülüyor?” diye soran Aydınalp, ilk yürüyüşünü de şöyle anlattı:
Her gün, her ay, yaz-kış demeden Caddebostan Bağdat Caddesi’nde sembolik olarak başından sonuna kadar her gün yürüdüm Kadınlar için. Kadınların öldürülmesine, katledilmesine, şiddete uğramalarına dikkat çekmek için.
‘Özgürlük Yürüyüşü’ adını verdim bu yürüyüşümün adına. Kadınların sahip olduğu gücü, cesareti, varlığı, kudreti yansıtsın ve parlatsın diye. Yürüyüşümün her gününü kadınlara atfettim. Kadınların güzel varlığına. Aylar önce Cadde’de sembolik yürüyüşümü yaparken gizlice ve izinsiz bir şekilde görüntülerim bir binanın içinden çekilip gazetelere verilmişti. Kadın olarak konu yine ‘hür’ irademle ve özgürlüğümle seçtiğim kıyafetlerimdi. İnsanlar tarafından bir ‘kadın’ olarak ‘hür’ irademle seçtiğim kıyafetler ilgiyle takip edilmiş, günlerce haber yapılmış, insanlar tarafından kıyafetlerim üzerinden çirkin ve taciz edici, edep adap dersi verilecek kadınlığı hedef gösterilen mesajlar yazıldı.
KADIN OLMAKTAN UTANMAYIN
Günlerce kadınlığından, özgürlüklerinden, vücudundan utanması gereken biri olarak haberler yazıldı. Ana habere çıkıp bu protest yürüyüşü açıkladığımda bu yürüyüşü tüm kadınlara atfettim.
Çabamın hepsini bu yüzden gösteriyorum. Cesaretle yürüyün istiyorum, taciz edildiğinizde susmayın istiyorum, özgüveninizle yansıtın istiyorum. Biri size bağırdığında korkmayın istiyorum, çok kişi olduğumuzu bilin istiyorum, yalnız korkmayın istiyorum. Kim olduğunuzdan utanmanıza gerek yok. Özgürlüklerinizle yaşayabilirsiniz.
Kadın olarak kıyafetleriniz, Anayasal haklarınızı kimse ihlal edemez. Siz sizsiniz. Kimse sizi kişiliğinizle, kıyafetlerinizle, hareketlerinizle, gülüşünüzle, kahkahanızla, yürüyüşünüzle yargılayamaz ve yargılayamasın istiyorum. Sesinizi sonsuza kadar kullanın. Sesinizi, kim olduğunuzu, kadın ve kadınlığınızı kimse sizden alamaz. Sizi, hepinizi çok seviyorum, uçsuz bucaksız.”